Uzmanlar, Türkiye’de sismik boşluk adı verilen gerilimi yüksek her an kırılabilecek 20 fay hattına dikkat çekti. Bu faylar arasında Marmara Denizi içerisinden geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kuzey kolunun da bulunduğu belirtildi. Potansiyel bir kırılma sonucunda Marmara Denizi’nde meydana gelebilecek 7 ve üzeri büyüklükte bir depremin sadece İstanbul’u değil, Tekirdağ, Kocaeli, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale gibi şehirlerde de yıkıma yol açabileceği vurgulandı.
Jeoloji Mühendisi Uyarıyor: Tehlike Belli, Hazır Olun!
Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Türkiye’nin sismik risk altındaki bölgeleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. Aykan, Kahramanmaraş’ta büyük bir deprem olabileceğini belirtirken, uzun zamandır uyarılarda bulunulmasına rağmen gerekli önlemlerin alınmadığını ifade etti. Aykan, “Türkiye’de sismik boşluk adı verilen kırılma zamanı gelmiş, gerilimi yüksek 20 fay bulunuyor. Marmara Denizi içerisinden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın Kuzey kolu 250 yıldır kırılmayan bir sismik boşluk olarak nitelendirilmeli” dedi. Bu uyarılar, Türkiye’nin deprem riski altında olduğunu bir kez daha vurguladı.
Bursa’da Fay Hattı Endişesi: 624 Yıldır Suskun
Bursa’da fay hatlarının önemli bir risk oluşturduğunu vurgulayan Aykan, tarihi depremlere dikkat çekti. 1855 yılında Bursa’da meydana gelen ve “Küçük Kıyamet” olarak adlandırılan depremin büyük yıkımlara sebep olduğunu anlattı. Aykan, Ankara Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi tarafından yapılan ortak çalışmanın sonuçlarına da değindi. Yeni keşfedilen Kayapa-Yenişehir Fayı’nın, şu an diri fay haritasında yer almadığını belirterek, bu fay hattının potansiyel riskler taşıdığını açıkladı. Bursa’da 17 ilçenin fay hatları üzerinde olduğunu ve bu konuda detaylı çalışmaların yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Aykan’ın uyarıları ve bilimsel veriler, Türkiye’nin deprem riski altında olduğunu gözler önüne seriyor. Özellikle Marmara Bölgesi ve Bursa gibi şehirlerde alınması gereken önlemler konusunda halkın ve yetkililerin dikkatli olması büyük önem taşıyor. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve bu doğal afetlere karşı hazırlıklı olması gerekmektedir.