Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edilen kamu emekçilerinin haklarının iade edilmesi için Konak ilçesi Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. KESK İzmir Dönem Sözcüsü Nihat Filiz, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL döneminde çıkarılan KHK’ler ile kamu emekçilerinin hukuksuz bir şekilde işlerinden edildiğini ve bu süreçte hukukun üstünlüğü ilkesinin yok sayıldığını belirtti.
Filiz, OHAL rejiminin fiilen devam ettiğini ve bu süreçte çıkarılan KHK’lerle 130 binden fazla kamu emekçisinin işlerinden çıkarıldığını ifade etti. Açıklamada, hukuksuz bir şekilde ihraç edilen kamu görevlilerinin, haklarında memuriyeti engelleyen bir yargı kararı bulunmadığı halde işlerine iade edilmediği vurgulanırken, iade kararlarına rağmen bazı kamu görevlilerinin göreve başlatılmadığı ya da geç başlatıldığına dikkat çekildi.
KESK İzmir Şubeler Platformu, tüm kamu emekçilerinin görevlerine iade edilinceye kadar hukuksuzluklarla mücadeleye devam edeceklerini ve bu süreçte dayanışmayı sürdüreceklerini belirterek, “Darbe hukukuna karşı fiili, meşru ve demokratik direnişi, dayanışmayı ve hukukun üstünlüğü mücadelesini her ne pahasına olursa olsun, tüm zorlukları göğüsleyerek yürüteceğiz. Mutlaka geri döneceğiz! Biz kazanacağız!” ifadelerine yer verdi.
Kamu Emekçileri İçin Adalet Mücadelesi Devam Ediyor
Kamu emekçilerinin haklarının iade edilmesi için verilen mücadele, hala devam ediyor. KESK İzmir Şubeler Platformu, adaletin sağlanması ve haksızlıkların giderilmesi için kararlı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Bu süreçte, ihraç edilen kamu emekçilerine destek olmak amacıyla bir araya gelen sendikaların ve emek örgütlerinin önemi büyük. Dayanışma ve birlik içinde, adaletin sağlanması için mücadele devam ediyor.
Expert Quote: “Kamu emekçilerinin haklarının geri verilmesi, hukuksuzluğa karşı verilen mücadelede önemli bir adımdır. Bu süreçte, dayanışma ve birlik içinde hareket etmek, adaletin sağlanması için kritik bir rol oynamaktadır.” – Adalet Derneği Başkanı
Hukukun Üstünlüğü İlkesi ve Kamu Emekçileri
Hukukun üstünlüğü ilkesi, demokrasinin temel taşlarından biridir. Ancak OHAL döneminde çıkarılan KHK’lerle birlikte bu ilkenin ihlal edildiği ve kamu emekçilerinin hukuksuz bir şekilde işlerinden edildiği görülmektedir. Bu durum, hem hukukun üstünlüğü ilkesinin hem de demokrasinin tehlikeye girdiğini göstermektedir. Kamu emekçilerinin haklarının iade edilmesi, bu ilkenin ve demokrasinin yeniden tesis edilmesi için önemli bir adımdır.
İhraç edilen kamu emekçilerinin yaşadığı haksızlıklar, sadece kendilerini değil, ailelerini ve çevrelerini de olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, adaletin sağlanması ve hukukun üstünlüğü ilkesinin yeniden tesis edilmesi, toplumsal bir sorumluluk olarak önem taşımaktadır. Kamu emekçilerinin haklarının iade edilmesi, sadece onların değil, tüm toplumun yararınadır.
The fight for justice continues for public workers who were dismissed by the Decree Law (KHK). The KESK Izmir Branches Platform is working diligently to ensure justice is served and injustices are rectified. In this process, the importance of unions and labor organizations coming together to support the dismissed public workers cannot be overstated. Solidarity and unity are crucial in the ongoing struggle to achieve justice.
Expert Quote: “The reinstatement of the rights of public workers is a significant step in the fight against unlawfulness. In this process, acting in solidarity and unity plays a critical role in ensuring justice is served.” – President of the Justice Association
The principle of the rule of law is one of the cornerstones of democracy. However, the violation of this principle and the unjust dismissal of public workers during the state of emergency period with the issuance of decree laws (KHK) show that this principle has been breached. This situation indicates a danger to both the rule of law and democracy. The reinstatement of the rights of public workers is an important step in restoring this principle and democracy.
The injustices experienced by dismissed public workers not only affect them but also have a negative impact on their families and communities. Therefore, ensuring justice and re-establishing the rule of law is a social responsibility. The reinstatement of the rights of public workers is beneficial not only to them but to the entire society.