news-22112024-234737

Almanya’nın önde gelen ekonomik araştırma enstitülerinden biri olan Leibniz Ekonomik Araştırma Enstitüsü Essen (RWI) ile Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW Kiel), Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü (DIW Berlin), Leibniz Ekonomik Araştırma Enstitüsü Halle (IWH), ifo Enstitüsü ve Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü (DIW Berlin) tarafından yayımlanan sonbahar raporu, Almanya ekonomisi için endişe verici bir tablo çiziyor. Raporda, bu yıl Almanya’daki gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 0.1 oranında düşmesi ve önümüzdeki iki yıl için zayıf bir toparlanma beklenmesi öngörülüyor.

Raporda belirtilen nedenler arasında ihracattaki zayıflama, tasarruf oranındaki artış, zayıf tüketim, yapısal sorunlar, şirketlerdeki kriz ve yetersiz büyüme girişimleri ön plana çıkıyor. Almanya’nın ihracatının zayıflamasında Çin’den gelen rekabetin etkisi büyük. Ayrıca, yüksek enerji fiyatları ve bürokratik engeller de Alman şirketlerini olumsuz etkiliyor. Bu durum, enerji sektörlerinde üretimin 2021 seviyesinin yüzde 15 altına düşmesine neden olmuş durumda.

Öte yandan, Almanya’daki şirketlerin içinde bulunduğu zor durum da endişe verici. Özellikle otomotiv sektöründeki firmaların zor günler geçirdiği belirtiliyor. Volkswagen gibi büyük firmaların işten çıkarmalar yapması ve elektrikli araç talebinin düşmesi sektörü olumsuz etkiliyor. Alman hükümetinin açıkladığı büyüme girişiminin yetersiz olduğu ve ekonomide büyük bir dönüşüm sağlamakta zorlanacağı belirtiliyor.

Alman Sanayi ve Ticaret Odası (DIHK) Başkanı Peter Adrian da ülkedeki şirketlerin içinde bulunduğu kötü duruma dikkat çekerek, ekonomik koşulların yatırımcıların ülkeyi terk etmesine neden olduğunu vurguluyor. Üretimin yurt dışına taşınması, iş yerlerinin kapanması ve yatırımların durma noktasına gelmesi büyüme yerine durgunluk yaşandığını gösteriyor.

Adrian, hükümetin bürokrasiyi azaltma ve onay süreçlerini hızlandırma konusundaki taahhütlerini bir an önce hayata geçirmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, yatırım dostu bir vergi reformunun da artık kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Almanya’nın ekonomik krizle baş etmek ve büyümeyi teşvik etmek için önemli adımlar atması gerektiği vurgulanıyor. Almanya’nın ekonomik durgunluktan çıkabilmesi için ciddi yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.