Mardin’de bulunan Hediye Alay Aktaş Anaokulunda, nöbetçi öğretmen Y.E. ile bir veli arasında çıkan tartışma büyük bir kavgaya dönüştü. İddialara göre, veli okula giriş yapmak isterken öğretmen Y.E. tarafından engellendi çünkü anahtar kendisinde değildi ve başka bir kapıdan giriş yapılması gerektiğini belirtti. Bu durum üzerine tartışma çıktı ve kısa sürede kavga haline dönüştü. Velinin kardeşi de olaya dahil oldu ancak diğer öğretmenlerin müdahalesiyle kavga sona erdi.
Olayın bildirilmesi üzerine okula sevk edilen polis ekipleri, veli ve kardeşini gözaltına aldı. Darp edilen öğretmen Y.E.’ye Mazıdağı Devlet Hastanesinde darp raporu verildi. Okulun bahçesinde yaşanan tatsız olay, güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Bu durum, toplumda geniş bir yankı uyandırdı ve eğitim camiasında endişe yarattı.
Eğitim-Bir-Sen Mardin Şube Başkanı Abdulselam Demir: “Eğitimcilerin Güvenliği Önemli”
Eğitim-Bir-Sen Mardin Şube Başkanı Abdulselam Demir, olayın ardından sendika üyeleriyle birlikte okulun önünde basın açıklaması yaptı. Demir, kamu çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerini kınadıklarını belirterek, “Eğitimcinin itibarını artıracak, konumunu güçlendirecek, onu tehlikelere karşı koruyacak tedbirlerin alınması gerekir. Bu menfur olayın takipçisi olacağız.” ifadelerini kullandı. Demir’in bu açıklamaları, eğitim alanında çalışanların güvenliğine yönelik daha fazla tedbir alınması gerektiği konusunda toplumda farkındalık yarattı.
Eğitim camiasında yaşanan bu tür olayların sıklığı, eğitimcilerin güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Eğitimciler, öğrencilerin eğitim ve yetiştirilmesi sürecinde önemli bir rol oynamaktadır ve bu sebeple kendilerinin de güvende olmaları gerekmektedir. Sendika başkanının bu olaya karşı gösterdiği tepki, eğitim camiasının birlik ve beraberlik içinde olduğunu göstermesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
Bu olay, eğitim alanında çalışanların günlük hayatta maruz kaldığı riskleri de gözler önüne serdi. Eğitimcilerin sadece öğretmenlik görevi yapmadıkları, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk üstlendikleri ve bazen zorlu durumlarla karşılaşabilecekleri unutulmamalıdır. Eğitimcilerin güvenliğini sağlamak, sadece kendileri için değil, aynı zamanda öğrenciler için de önemli bir konudur. Bu tür olayların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması, eğitim camiasının ve toplumun ortak sorumluluğudur. Bu tür olayların toplumda yarattığı endişe, eğitimcilerin daha güvenli bir çalışma ortamına sahip olmaları için atılacak adımların aciliyetini göstermektedir.