imamolunun-avukatlarndan-anayasa-mahkemesi-bavurusu-kamu-grevlisine-hakaret-suu-anayasaya-aykr-haber-ajans

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatları, “kamu görevlisine hakaret” suçunun Anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek, ilgili düzenlemenin iptali için dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gönderilmesini talep etti. İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, İmamoğlu’na 2019’da YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vermişti. İmamoğlu’nun avukatları, İstinaf Mahkemesi’ne sundukları mütalaada, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125/3-a ve 5. maddelerinin anayasadaki ifade ve siyasal özgürlüklere aykırı olduğunu belirtti.

Avukatlar, Anayasa Mahkemesi’ne Başvurdu

Ekrem İmamoğlu’nun avukatları, söz konusu suçlamaların Anayasa’ya aykırı olduğunu savunarak, dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etti. İmamoğlu’nun hukuk ekibi, Türk Ceza Kanunu maddelerinin ifade ve siyasi özgürlükleri ihlal ettiğini öne sürdü. Bu adım, mahkemenin verdiği cezanın hukuka uygun olup olmadığını sorguluyor.

İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, İmamoğlu’na hakaret suçundan verdiği ceza, hukuki açıdan tartışmalara yol açmıştı. Avukatlar, bu cezanın Anayasa’daki ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu belirterek, yargıtayın bu konudaki kararını eleştirdi. Bu durum, kamu görevlilerine yönelik eleştirilerin sınırlarının belirsizliğini ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasını gündeme getirdi.

Uluslararası ve Avrupa Standartları

İmamoğlu’nun avukatlarının mütalaasında, Türkiye’nin üyesi olduğu uluslararası kuruluşların, ilgili kanun maddesinin değiştirilmesi gerektiği yönündeki görüşlerine atıfta bulunuldu. Ayrıca, Avrupa’da benzer düzenlemelere nadiren rastlandığı ve ifade özgürlüğünün bu şekilde sınırlandırılmasının demokratik standartlara aykırı olduğu vurgulandı. Avukatlar, insanların şeref ve haysiyetleri arasında hiyerarşik bir yapı olmadığını belirterek, hakaret suçunun ifade özgürlüğü üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini dile getirdi. Bu yönüyle, söz konusu Anayasa Mahkemesi başvurusu, sadece İmamoğlu’nu değil, ifade özgürlüğünü ve demokratik standartları da ilgilendiriyor.

Bu gelişmeler, Türk hukuk sisteminde ve yargı mekanizmasında önemli bir tartışma konusu haline geldi. İmamoğlu’nun avukatlarının Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru, sadece hukuki bir süreci değil, aynı zamanda demokrasi ve ifade özgürlüğü konularında da derin bir düşünce gerektiriyor. Bu durum, Türkiye’nin demokratik standartları ve hukukun üstünlüğü ilkesi açısından da önemli bir test niteliği taşıyor.

Bu sürecin sonucu, hem Türk hukuk sistemi hem de demokratik değerler açısından büyük bir önem arz ediyor. İmamoğlu’nun avukatlarının Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru, Türkiye’nin hukuk ve demokrasi alanındaki gelişimine de ışık tutacak nitelikte. Dolayısıyla, bu konudaki gelişmelerin yakından takip edilmesi ve hukuki sürecin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi büyük bir önem taşıyor.