AKP’li Milletvekiline Tepki: Özlem Zengin’in Adli Kura Töreni Tartışması
Geçtiğimiz günlerde AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in, Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde yeğeni Arif Dağhan’ı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’la tanıştırması, büyük bir tartışma yarattı. Sosyal medyada hızla yayılan görüntüler ve tepkiler, Zengin’in bu hareketine sert eleştirilere neden oldu.
AKP’li Metiner’den Sert Uyarı
Törende yeğenini ayağa kaldırıp Erdoğan’a tanıtan Zengin’e parti içinden de tepki geldi. Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Zengin’in tavrının partiye zarar verebileceğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Adli kura toplantısı bir parti toplantısı değildir. O yüzden Cumhurbaşkanımız ve Adalet Bakanımız dışında partili aidiyeti olan arkadaşlarımızın o kura toplantısında sahnede görünmeleri doğru değildir. Adli kura toplantısında kürsüden hangi savcının hangi siyasetçimizin yakını olduğunun bizzat o siyasetçimiz tarafından anons edilmesi de doğru değildir. Bu gereksiz yere yanlış bir algının oluşmasına sebep verir. Bunun doğru olmadığını söylemek bir hassasiyet işidir. Bunu dostane bir uyarı ve eleştiri üslubuyla sunmak, AK Parti davasına gönül vermiş herkesin en doğal hakkıdır.”
Toplumda Yankı Uyandıran Olay
Zengin’in yeğenini tanıtma şekli ve kura törenindeki konuşması, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, bu tür etkinliklerin siyasi aidiyet gözetmeksizin tarafsız bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini belirtirken, Zengin’in davranışının parti disiplinine aykırı olduğunu dile getirdi.
Törende yaşanan bu olay, siyasetin ve adalet sisteminin nasıl algılandığı üzerine de birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Siyasetçilerin, kamu görevlilerinin ve yargı mensuplarının ilişkilerinin nasıl olması gerektiği konusunda farklı görüşler dile getirildi.
Özlem Zengin’in yeğenini tanıtma şekli, siyasetin ve adaletin nasıl bir arada var olması gerektiği sorusunu da gündeme getirdi. Bu tür olaylar, toplumda güvenilirlik ve tarafsızlık algısını nasıl etkilediği konusunda da derin düşüncelere yol açtı.
Sonuç olarak, siyasetin ve yargının birbirinden ayrı tutulması gerektiği ve bu tür etkinliklerin tarafsız bir şekilde yürütülmesi gerektiği genel kabul gören bir ilkedir. Özlem Zengin’in bu olayda gösterdiği tepki, kamuoyunda tartışma yarattı ve siyasetin adaletle olan ilişkisine dair daha fazla düşünmeye sevk etti. Bu tür durumlar, siyasetçilerin ve kamu görevlilerinin davranışları üzerine daha fazla sorumluluk alınmasını gerektiriyor.
